SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Çaðanay SOYSAL
 


Keywords:



GEBELÝKTE OMEGA 3 KULLANIMININ PREEKLAMPSÝ ÜZERÝNE ETKÝSÝ
 
Preeklampsi daha önceden normotansif olan bir kadýnda, 20. gebelik haftasýndan sonra geliþen yeni baþlangýçlý hipertansiyon ve proteinüri veya hipertansiyon ve çoklu organ fonksiyon bozukluðunu kapsamaktadýr. Dünya çapýnda maternal ve perinatal morbidite ve mortalitenin önde gelen nedenleri arasýnda yer almaktadýr. Preeklampsinin etyolojisi halen tam olarak bilinmemektedir. Yüksek riskli gebe kadýnlarda preeklampsiyi önleyen faktörlerin belirlenmesi birinci derecede önemlidir. Omega-3 takviyesi preeklampsi riskini azaltabilir. Saðlýklý ve dengeli diyet sadece gebelikte deðil tüm hayat boyunca önemlidir. Hamilelik sýrasýnda annenin beslenme þekli fetüs saðlýðýný etkiler. Ýnsan vücudunda doymuþ ve tekli doymamýþ yað asitleri (omega-9) yapýlmasýna raðmen, çoklu doymamýþ yað asitleri (omega-3 ve omega-6) yapýlamamaktadýr. Çoklu doymamýþ yað asitleri önemli hormonlarýn öncüsüdürler, bu yüzden yeterli miktarlarda dýþarýdan alýnmalarý gerekmektedir. Omega-6 yað asitleri (linoleik asit) bitkisel sývý yaðlarda, omega-3 yað asitleri (α-linolenik asit) ise balýk, keten tohumu, ceviz, soya, badem, kolza yaðýnda bulunmaktadýr. Omega 3 üç þekilde alýnabilir; eikosapentaenoik asit, dokosaheksaenoik asit ve alfa-linolenik asit. Eikosapentaenoik asit ve dokosaheksaenoik asit; balýklarda, kabuklu deniz hayvanlarýnda ve çok daha düþük miktarlarda diðer bazý hayvansal gýdalarda bulunan uzun zincirli omega-3 çoklu doymamýþ yað asitleridir. Hücre zarlarýnýn (özellikle retina, beyin ve sperm) yapýlarýný oluþturan fosfolipidlerin bileþenleri olduklarý için önemlidir. Bu çalýþmanýn amacý gebelerde kullanýlan omega-3 desteðinin preeklampsi üzerinde etkilerini deðerlendirmektir. Retrospektif bir çalýþma olup, veriler hastane yönetim bilgi sistemi taranarak elde edilmiþtir. Çalýþmaya Ankara Dr. Sami Ulus Kadýn Doðum, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim Araþtýrma Hastanesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Kliniðine 2020 yýlýnda baþvuran 18-40 yaþ arasý, ek hastalýðý olmayan, daha önceki gebeliðinde ve ailesinde preeklampsi öyküsü olmayan 200 gebe dahil edildi. Omega 3 kullanan 100 gebe çalýþma grubunda, omega 3 kullanmayan 100 gebe de kontrol grubunda olmak üzere iki gruba ayrýldý. Çalýþmaya dahil edilen hasta sayýsý power analizi ile belirlendi. Hastane bilgi yönetim sisteminden omega 3 kullanan gebeler taranarak seçildi. Gebelik baþlangýcýndan doðuma kadar günlük 1000 mg omega 3 kullanan hastalar çalýþma grubuna alýndý. Çalýþma grubuna alýnan her gebeden sonra sýradaki 1 saðlýklý gebe kontrol grubuna dahil edildi. Her iki grubun yaþ ortalamasý arasýnda anlamlý bir farklýlýk gözlenmedi. Her iki grubun preeklampsi sonuçlarý deðerlendirildi. Çalýþma grubundaki 100 hastanýn 4’ünde, kontrol grubundaki 100 hastanýn da 10’unda preeklampsi gözlendi. Veriler istatistiksel olarak analiz edildi. Preeklampsi oraný açýsýndan çalýþma ve kontrol gruplarý arasýnda anlamlý farklýlýklar bulundu (p=0.0005). Omega 3 kullanan gebelerde preeklampsi oraný daha düþük saptandý. Gebelik sýrasýnda omega-3 takviyesinin yüksek riskli gebelerde preeklampsi riskini azalttýðý görülmektedir. Bu nedenle, gebeler için beslenme konusunda eðitim programlarýnýn teþvik edilmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Preeklampsi, Omega 3, Gebe