BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Selvinaz SAÇAN, Derya ADIBELLİ, Rahşan ÇEVİK AKYIL
ÇOCUK GÖZÜYLE YAŞLILIK
 
Giriş: Tıptaki ilerlemeler, sağlığın korunması ve iyileştirilmesi yönünde yapılan çalışmalar insanın ortalama yaşam süresinin artmasını sağlamıştır. Ülkemizde yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2014 yılında % 8 iken, 2015 yılında % 8.2’ye yükselmiştir. Aile sisteminin önemli üyelerinden biri olan büyük ebeveynler torunlarının bakımını üstlenme, oyun oynatma, kendi çocukluk dönemi oyun ve hikayelerini torunlarına aktarma, anne-baba ile çocuk arasında arabuluculuk yapma gibi rolleri ile torunlarının hayatlarını olumlu etkilemektedir. Büyük ebeveynin aile içindeki konumu, manevi doyum ve kültür aktarımı yönünden de büyük önem taşımaktadır. Kültürümüzün bir parçası olarak geleneksel yaşantımızda yaşlılar; evin direği olarak kabul edilip, önemli kararlar onlara danışılmadan alınmazken, hızlı kentleşme süreci ile birlikte ekonomik ve sosyal hayatta meydana gelen değişimler aile yaşamını etkileyerek çekirdek aile sayısının artmasına neden olmuş böylece yaşlıların ev içi konumları zayıflamış, prestijleri sarsılmıştır. Yaşlı nüfusun artması ile kuşaklararası uyum çalışmaları gündeme gelmiş ve 2012 yılı Kuşaklararası Aktif Yaşlanma ve Dayanışma yılı olarak kabul edilmiştir. Böylece dünyada yaşlılığa yönelik olumlu algı ve tutum oluşturmayı amaçlayan çalışmalar ile etkinliklerin sayısı da artmıştır. Fakat ülkemizde çocukların yaşlılık algılarını belirlemeye yönelik yapılan çalışmaların sayısı çok yeterli değildir. Amaç: Bu araştırma İlkokul 3 ve 4. sınıfa devam eden çocukların yaşlılık ile ilgili görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Kapsam: Araştırma Aydın ili devlet ilkokullarında yapılmış ve 6 ay sürmüştür. Sınırlılıklar: Araştırma yüksek maliyet ve zaman gerektirdiğinden 4 devlet ilkokulu ile sınırlandırılmıştır. Çocuklara verilen anket açık uçlu sorulardan oluştuğundan bazı çocukların yazılarının okunmasında zorluklar yaşanmış ve çok zor okunan formlar araştırma dışı bırakılmıştır. Araştırmanın sınırlılıklarından bir diğeri de özel ilkokulların araştırma kapsamında yer almamasıdır. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan araştırmanın evreni, Aydın ili Büyükşehir olmadan önce il merkezinde bulunan ve halen ilkokul eğitimi veren 17 devlet ilkokuludur. Evreni temsil niteliği taşıması için bu ilkokullardan basit rastgele örnekleme yöntemi ile her 5 sırada bir belirlenen 4 devlet ilkokulunda öğrenim gören 3 ve 4. Sınıf öğrenciler ile ebeveynleri çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. İlkokulların rastgele seçimi, okul isimlerinin alfabetik sıraya göre dizilmesinin ardından 1., 6., 11. ve 16. sırada bulunan okulların seçilmesiyle yapılmıştır. Araştırma 304 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında; araştırmacılar tarafından oluşturulan Aile Bilgi Formu ve “Sana Göre Yaşlılık” Çocuk Formu kullanılmıştır. Uygulamadan önce ebeveynlere Bilgilendirilmiş Onam formu gönderilmiş ve yazılı onamları alınmıştır. Çocuklara bireysel olarak, çalışmanın amacı, anketi doldurma süresi, çalışmaya katılmanın gönüllük esasına dayandığı, katılımlarını herhangi bir noktada sonlandırabilecekleri, verdikleri bilgilerin araştırma dışında kullanılmayacağı gibi açıklamalar yapılıp, soruları yanıtlandıktan sonra çalışmaya katılımları konusunda sözlü onamları alınmıştır. Verilerin kodlanması, bilgisayar ortamına aktarılması ve analizinde SPSS 20.0 programı kullanılmıştır. Analizinde tanımlayıcı istatistikler ve Ki-Kare testi kullanılmıştır. Araştırma için İl Milli Eğitim Müdürlüğünden 26.12.2016 tarih ve E.14573599 sayılı Valilik Onayı ile Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurul’undan 21.03.2017 tarih ve E.17731 sayılı izin alınmıştır. Bulgular: Ebeveynlerin özellikleri incelendiğinde; ailedeki kişi sayısının ortalama 4 olduğu (%51.5), eşlerin genel olarak gelir getirici bir işte çalıştıkları (%39.1, %36.5), üniversite ve üstü düzeyde eğitime sahip oldukları (%38.5, %31.8), çoğunlukla çevrelerinde yaşlı bireyin yaşadığı (%86.9) ve çocuklarının bakımını genel olarak büyük ebeveynlerin üstlendikleri (%52.7) bulunmuştur. Çocukların tamamına yakınının büyükanne/büyükbabaya sahip olduğu (%97.4) ve yarıdan fazlasının (%63.7) aynı şehirde yaşadığı bulunmuştur. Çocukların yarıya yakınının (%47.4) haftada bir büyükleri ziyaret ettiği, yine çoğu büyükanne/büyükbabanın da (%32.1) haftada bir onları ziyaret ettiği, haftada bir (%46.2) telefonda görüştüğü bulunmuştur. Çocuklar, büyüklerle en çok bir yerlere gitmekten (%37.8), birlikte oynamaktan (%25.5) ve sohbet etmekten hoşlandıklarını (%18.3) ifade etmişlerdir. Büyükanne/büyükbaba varlığına göre çocukların yaşlılara ve yaşlılığa ilişkin görüşleri karşılaştırıldığında, büyük ebeveyn varlığının çocukların yaşlıya ilişkin ilk tanımlarını (p= .001), yaşlıların en iyi yaptığı (p= .000) ve yapmaması gereken davranışlara (p= .005) ilişkin görüşlerini ve büyüklerle paylaşımda bulunmayı (p= .000) etkilediği bulunmuştur. Sonuç: Genel olarak çocukların yaşlılığa ilişkin görüşlerinin olumlu olduğu, büyük ebeveyn varlığının çocukların hayatında yaşlıların olmalarına ilişkin görüşlerini olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk, yaşlı, algı, ilkokul.



 


Keywords: