BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Derya BİRİKEN, Nuray YAZIHAN
REDÜKTE GLUTATYON UYGULAMASI’NIN KLEBSİELLA PNEUMONİAE İLE İNDÜKLENEN İMMUN HÜCRE OTOFAJİSİNDEKİ KORUYUCU ETKİSİ
 
Glutatyon (γ-L-glutamil-L-cysteinil-glisin) hücrede sentezlenen bir antioksidandır. Glutatyon, kantitatif olarak en önemli intraselüler antioksidan olarak peroksidaz reaksiyonlarının substratıdır ve reaktif oksijen türlerinin major yakalayıcısıdır. İmmün hücreler olan lenfositler, reaktif oksijen radikallerine karşı hassasdırlar. Bu nedenle yüksek düzey glutatyon içermektedirler. Orta düzey bir azalma bile lenfosit fonksiyonunda ciddi sorunlara yol açmaktadır. Oksjen ve karbondioksit değişiminin gerçekleştiği akciğerin epitelyal hücreler arası sıvıda da bulunmaktadır. Akut respiratuvar distress sendromlu hastaların solunum yollarında yer alan epitelyal hücrelerde belirgin glutatyon eksikliği görülmektedir. İntravenöz glutatyon öncülü N-asetil sistein verilen hastalarda artmış oksijen taşınması, pulmoner ödemde azalma görülmüştür. Bu çalışmada hücre kültürü ortamında farklı dozlarda redükte glutatyon uygulamasının insan monositer hücre serisi THP-1 hücre canlılığına etkisi Klebsiella pneumoniae (KP) lipopolisakkarit (LPS) varlığında MTT yöntemi ile değerlendirilmiştir. Redükte glutatyon ortama 0.1, 0.5, 1 µg/ml olacak şekilde 24 st eklenmiş ve koruyucu etkisi değerlendirilmiştir. İmmun hücrelerdeki otofaji düzeyini belirlemek için ATG14 protein seviyesi ELISA yöntemi ile araştırılmıştır. KP LPS uygulaması 24 st uygulaması sonrası hücrelerde hücre sayısında % 28 azalma olmuştur (p<0.01). KP LPS uyarımı hücrelerde ATG14 düzeyini arttırarak otofajiyi tetiklemiştir (p<0.01). Redükte glutatyon uygulaması en düşük dozdan itibaren immün hücrelerdeki otofajiyi azaltmıştır. Glutatyon eksikliği, pek çok solunumsal hastalıklarda ve enfeksiyonlarda azalmaktadır. Redükte glutatyon uygulamasının immün hücrelerin canlılığının korunmasında, yaşlanmasında koruyucu olacağı görülmektedir. Özellikle COVID-19 hastalarında glutatyon eksikliğinin daha şiddetli klinik belirtiler ile ilişkilendirilmiştir. Daha yüksek glutatyon bazal seviyesine sahip COVID-19’lu hastalarda azalmış reaktif oksijen türleri ve hastalık süresinin daha kısa olduğu görülmüştür. Azalmış glutatyon ise artmış oksidatif stres ve daha şiddetli semptomlar ile ilişkilendirilmiştir. Bu kapsamda redükte glutatyon tedavisinin enfeksiyöz ve enflamatuvar süreçlerde tedavide yer alabilecek potansiyel özellikleri bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Glutatyon, enfeksiyon, otofaji, ATG14, immun cevap



 


Keywords: