BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Kübra ARSLAN
OTİZMLİ BİREYLERDE AİLE VE SOSYAL ÇEVRE NASIL DÜZENLENMELİ?
 
Yaşamın ilk üç yılında dil problemleri, içe kapanma, tekrarlayıcı hareketler ve ilişkilerde sınırlılık gibi özelliklerle ortaya çıktığı belirtilen otizmin hayat boyu devam eden kronik bir durum olduğundan yola çıkılarak, gelişimsel özellikleri açısından otizmli bireyler değerlendirildiğinde hem bireyler hem de aileler bu süreçten önemli ölçüde etkilenmektedir. Otizm, çocuğa ilk teşhis konduğu andan itibaren başlayarak, çocuğun bütün gelişim dönemleri içinde aile içindeki roller ve aile üyelerinden her birinin üstlendiği görev ve sorumluluklar farklı şekillerde olabilmektedir. Otizmli çocuğu olan birçok aile, çocuklarına karşı neler yapacaklarını ya da çocuğun aile yaşantılarını ne yönde etkileyeceğini bilememenin endişesini taşımaktadır. Çocuğun otizm tanısı alması ile ebeveynler kendini suçlama davranışının yanı sıra; mutsuzluk, kaygı gibi duygular yaşama, çocuğu reddetme ya da çocuğun üzerine aşırı düşerek onun bağımsızlığını elde etmesini engelleme veya eğitimine özen göstermeme gibi farklı davranışlar sergileyebilmektedir. Ayrıca otizmli bir çocuğun olması ailelerin sosyal çevre ile ilişkisine de yansımakta, çevrenin olumsuz tutumu ile otizmli bireyler ve aileleri sosyal çevreden uzaklaşmaktadır. Bu çalışmanın amacı otizmli bireylerin, çocukluktan başlayarak aile ve sosyal çevrelerinin nasıl düzenlenmesi gerektiğini ortaya koymaktır. Bu kapsamda süreçte ailelerin yaşadığı güçlüklerden bahsedilecek ve onlara yönelik çözüm önerileri ele alınacaktır. Ayrıca sosyal çevrenin otizmli bireylerin gelişimini desteklemek için nasıl düzenlenmesi gerektiği ortaya konacaktır.

Anahtar Kelimeler: otizm, otizmli çocuğu olan aile, sosyal çevre



 


Keywords: