BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Sevcan KARATAŞ, Nurcan HAMZAOĞLU
OBEZ VE OBEZİTEDEN KURTULMUŞ BİREYLERİN OBEZİTEYE YÖNELİK TUTUMLARI VE YAŞAM KALİTELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: NİTELİKSEL ÇALIŞMA
 
Giriş: Obezite, halk arasında aşırı şişmanlık olarak, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ise; ‘vücut yağ miktarının sağlığı bozacak şekilde aşırı veya anormal birikmesi’ olarak tanımlanmaktadır (Bozbora, 2002: 3). Kişilerin yaşam kalitesini ve süresini etkilemesinin yanı sıra birçok kronik hastalığın da habercisi olduğu bilinmektedir. Obezitenin kişiye verdiği fizyolojik ve fiziksel zararların yanı sıra psikososyal boyutta kronik ve ilerleyici bir hastalık olduğunu da belirtmek gerekmektedir (Güven, 2014: 17-18). Günümüzde, çocukluk ve ergenlik döneminde sıkça karşılaşılan kronik hastalıklardan birisi olan obezite gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Özellikle sanayileşmenin gelişmekte olduğu ülkelerde hızla artan obezite, birçok kronik hastalığa da zemin hazırlamaktadır. Yapılan çalışmalarda obezitenin; hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, tip 2 diyabet, inme, rahim, meme, prostat ve kalın bağırsak kanserleri ve depresyon gibi birçok hastalık için çok önemli risk faktörü olduğu kesin olarak işaret edilmiş ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından en riskli on hastalık arasında gösterilmiştir (Koçak, 2014: 29-30). Bu nedenle psikolojik, fiziksel ve sosyal bağlamda, kişilerin yaşam kalitesinin obeziteden nasıl etkilediğini daha yakından incelemek faydalı olacak ve farkındalık yaratacaktır. Amaç: Obezite tanısı almış kişilerin yaşam kaliteleri ve obeziteye karşı tutumları ile obezite tanısı alarak çeşitli yollarla obeziteden kurtulmuş bireylerin yaşam kalitelerinin karşılaştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kapsam: Yapılan bu çalışmanın evrenini İstanbul’ da yaşayan, obezite tanısı almış ve çeşitli yollar ile obeziteden kurtulmuş bireyler oluşturmaktadır. Örneklemini ise, amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmiş, obezite tanısı almış 6 birey ve obeziteden kurtulmuş 6 birey oluşturmuştur. Çalışma 5 ay sürmüştür. Sınırlılıklar: Çalışmanın proje ödevi olması ve katılımcı sayısının az olması nedeni ile elde edilen bulgular genellenemez. Yöntem: Çalışma niteliksel araştırma yöntemlerinden olan fenomenolojik yöntem kullanılarak yapılmıştır. Çalışmada her iki grup için ayrı veri elde etme formları kullanılmıştır. Her iki grup için de tarafımızdan oluşturulan ve aynı 11 sorunun bulunduğu demografik veri elde etme formu ile her iki grup için farklı oluşturulmuş ve 3’ er açık uçlu sorunun bulunduğu veri toplama formları kullanılmıştır. Katılımcıların tamamı amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Araştırmaya toplam (N=12) birey katılmıştır. Çalışma verileri derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin kaydedilmesinde ses kayıt cihazı kullanılmış ve bunun için katılımcılardan yazılı ve sözlü onam alınmıştır. Elde edilen verilerin analizinde ise verileri açıklayabilecek kavram ve kavramlar arası ilişkilere kolay ulaşılabilmesi adına tümevarımcı içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların % 75’ inin (N=9) erkek ve % 83’ ünün (N=10) 19-28 yaş aralığında olduğu; % 83’ ünün (N=10) öğrenci ve bekâr olduğu ve % 66’ sının (N=8) eğitim durumunun lisans ve lisansüstü olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan derinlemesine görüşmeler sonucunda 6 obez katılımcıya obezitenin hayatlarını nasıl etkilediği sorulduğunda, % 66’ sının (N=4) yalnızca psikososyal boyutta ve % 34’ ünün (N=2) ise fizyolojik boyutta etkilendikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Obeziteden kurtulmak için herhangi bir girişimde bulunup bulunulmadığı sorulduğunda ise; % 66’ sının (N=4) kilo vermek için çeşitli yöntemlerle çaba sarf ettiklerini, fakat % 34’ ünün (N=2) ise rahatsızlıklarını yok sayarak hayatla barışık olduklarını ifade ettikleri görülmüştür. Obeziteye sebep olan faktörler sorulduğunda ise; % 83’ ünün (N=5) aşırı yemek yeme, hareketsiz bir yaşam gibi bireysel faktörlerden kaynaklandığını, % 17’ sinin (N=1) ise çeşitli ilaçları kullanma ve fiziksel çevre koşulları gibi ikincil faktörlerden kaynaklandığını ifade etmiştir. Obeziteden kurtulmuş 6 katılımcıya obeziteden kurtulmaya nasıl karar verdikleri sorulduğunda katılımcıların tamamının (N=6) psikososyal faktörlerden etkilenerek bu kararı aldığı görülmüştür. Ancak obeziteden kurtulduklarında hayatlarındaki değişiklikler sorulduğunda ise obeziteden kurtulmada etkili olan psikososyal baskılar ortadan kalktığı için özgüvenlerinin artmasının yanı sıra fizyolojik yaşam kalitelerinin de arttığını belirtmişlerdir. Sonuç: Çalışmanın sonucunda, obez katılımcıların hayatının psikososyal ve fizyolojik anlamda olumsuz etkilediği görülmüştür. Kişilerin aşırı kilo almalarına neden olarak, kişisel faktörler ve ikincil faktörleri gösterdikleri tespit edilmiştir. Katılımcıların obeziteden kurtulmak için girişimde bulunmalarında yalnızca psikososyal etmenlerin etkili olduğu fakat obeziteden kurtulduktan sonra fizyolojik olarak da rahatladıklarını ve sağlıklarını kaybetmek üzere olduklarını ancak obeziteden kurtulduktan sonra fark ettikleri sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Obezite, Sağlıklı Yaşam, Yaşam Kalitesi, Obeziteden Kurtulmak



 


Keywords: