Öz: Giriş: Beden algısı, bir bireyin kendi bedeni hakkında zihninde şekillendirdiği duygu, düşünce ve bakış açısını ifade eden çok boyutlu bir kavramdır. Biyolojik, psikolojik, toplumsal ve kültürel etkiler altında gelişir ve değişir. Beden algısı ile gerçek durum arasındaki uyum, bireyin bedeniyle barışık olduğunu ve olumlu beden imgesine sahip olduğunu gösterir. Beden algısı kuramları, kadın ve erkeklerin kendi bedenlerini farklı biçimde algıladıklarını ileri sürmektedir. Günümüzde sosyal yaşantıda kabul gören ideal fizik yapısına sahip olma isteği, bireyler üzerinde gerçekçi olmayan fiziksel standartlara ulaşmaları konusunda bir algı oluşturmaktadır. Fiziksel özelliklere verilen önemin artmasıyla ve popüler kültürün etkisiyle özellikle kadınlarda kilo durumuyla ilgili beden algılarının farklılaştığı düşünülmektedir. Vücut kitle indeksi (VKİ), vücut kompozisyonunun değerlendirilmesinde kullanılan ölçümlerden biridir. Bireyin boy ve kilo bilgisi kullanılarak vücut ağırlığının normal olup olmadığını anlamak amacıyla klinisyenler tarafından sıklıkla tercih edilir. Vücut kitle indeksinden yararlanılarak yapılan hesaplamadan elde edilen sonuçlar bireylerin zayıf, normal, kilolu ve obez şeklinde gruplandırılmasına olanak tanır. Bireyin kendi beden algısı ve VKİ arasındaki tutarlılık, vücut kompozisyonunu doğru algıladığı ve ifade ettiği anlamına gelir. Bireyin fiziksel uygunluk düzeyinin ve fiziksel yeteneklerinin yüksek olmasının, beden algısı üzerinde de olumlu etkileri görülmektedir. Başka bir ifadeyle; fiziksel aktiviteye katılım, bireyin fiziksel yeteneğini ve fiziksel uygunluk düzeyini arttıracağından, beden algısında olumlu etkileri olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın hipotezi kadınlarda kişisel beden algısı ve vücut kitle indeksleri arasındaki tutarlılığın yani beden yapısı farkındalığının, fiziksel aktivite düzeyleri ile ilişkili olduğudur. Amaç: Bu araştırmanın amacı fiziksel aktivite düzeylerinin, kadınların beden yapısı farkındalığı ile ilişkisinin incelenmesidir. Kapsam: Bu araştırma Ocak 2018 ve Mart 2018 tarihleri arasında yürütülmüş ve çalışmanın evrenini Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan 20-40 yaş arasındaki kadın bireyler oluşturmuştur. Hipotiroidi, hipertiroidi, diabet gibi metabolik kronik hastalığı olan bireyler çalışmaya dahil edilmemiştir. Çalışmanın örneklemi olasılıksız örnekleme yöntemi ile belirlenmiş ve 135 kişiden oluşmuştur. Sınırlılıklar: Örneklemde yer alan gönüllülerin sayısı evreni temsil edecek büyüklüğe ulaşamamıştır. Yöntem: Değerlendirmede kullanılmak üzere gönüllülerin sosyo-demografik özellikleri, sigara-ilaç kullanım durumları, kronik hastalıkları gibi bilgileri içeren ve kişinin beden algısını sorgulayan bir anket hazırlanmıştır. Katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi – Kısa Form” ile değerlendirilmiştir. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi’nin kısa formu yetişkinlerde fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesi için tasarlanmıştır. Pek çok farklı dilde geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış olup ve yaygın şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizde yetişkin bireylerde 15-69 yaş aralığında güvenilirliği ve geçerliliği ispat edilmiştir (Sağlam ve ark., 2012). Veriler kadınların üye olduğu sosyal medya kanalları ve e-posta grupları aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 21.0 istatistik programı kullanılmıştır. Verilerin normal dağılıma uygunluğu “Shapiro Wilks Testi” ile değerlendirilmiş ve normal dağılım görüldüğü için parametrik testler tercih edilmiştir. Parametrelerin arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla “Pearson’s Kikare testi” kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamında değerlendirilen 135 kadının yaş ortalaması 26,77±3,14; boy ortalamaları 164,66±5,74 cm; kilo ortalamaları ise 61,18±10,66 yıl idi. Çalışmaya katılan kadınların fiziksel aktivite düzeyleri incelendiğinde %29,6’sının (n=40) düşük düzey; %55,5’inin (n=75) orta düzey ve sadece %14,8’inin (n=20) yüksek düzeyde olduğu görüldü. Gönüllülerin beden yapısı farkındalığı ile VKİ kategorileri arasında orta dereceli ilişki bulundu (r=0,70; p=0,001). Fiziksel aktivite düzeylerinin beden yapısı farkındalığı ile ilişkili olmadığı görüldü (p=0,56). Sonuç: Çalışmamızın sonucunda katılımcıların beden yapısı farkındalıkları ile vücut kitle indeksi kategorileri arasındaki tutarlılığın orta düzeyde olduğu bulundu. Fiziksel aktivite düzeyinin yüksek olmasının ise beden yapısı farkındalığı üzerine ek bir katkısı olmadığı görüldü.
Anahtar Kelimeler: Kadın sağlığı, Vücut algısı, Fiziksel inaktivite, Sağlıklı yaşam
|