GİRİŞ: İrritable barsak sendromu(IBS) ROME-IV kriterlerine göre belirlenen, abdominal ağrı, dışkı sıklığı ve dışkı kıvamında tutarsızlık gibi semptomlarla karakterize yaygın bir gastrointestinal hastalıktır. IBS’nin patofizyolojisi tam olarak bilinmemektedir ancak bazı besinlerin IBS semptomlarının artmasına neden olduğu bildirilmektedir. Bu besinlerden en yaygın olanları laktoz, fruktoz içeren ve gaz üreten besinler, buğday ve buğday içeren ürünler ve tatladırıcılardır. Fermente edilebilen disakkaritler, monosakkaritler ve polyoller (FODMAP), İBS semptomlarını azaltmaya yönelik yeni bir tedavi seçeneğidir. FODMAP içeren karbonhidratların fonksiyonel özellikleri; ince barsaktan yavaş emilirler, küçük ve ozmotik açıdan aktiflerdir, bakteriler tarafından hızla fermente edilirler ve İBS semptomlarını tetikleyebilirler. Diyette FODMAP içeriğinin düşürülmesi IBS üzerine yararlı etkiler göstermektedir.
AMAÇ: Derleme niteliğinde hazırlanan bu çalışmanın amacı; düşük FODMAP içerikli diyetin IBS semptomları üzerine etkilerini literatür doğrultusunda inceleyerek güncel bilgileri paylaşmaktır.
KAPSAM: Çalışmaya, düşük FODMAP içerikli diyetin IBS’li hastalardaki semptomlar üzerine etkileri konusunda yapılmış olan, 2015-2017 yılları arasındaki RCT araştırmalar dahil edilmiştir. PubMed, Science Direct elektronik veri tabanları “FODMAP”, “Irritable bowel syndrome”, “FODMAP and IBS” anahtar kelimeleri kullanılarak taranmıştır.
BULGULAR: IBS semptomları bulunan, 84 katılımcı üzerinde yapılan bir çalışmada, düşük FODMAP (LFD) içeren diyet ile Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmeliyet Enstitüsü (NICE) rehberine göre hazırlanan standart IBS diyetinin gastrointestinal semptomlar üzerine etkileri değerlendirilmiştir. 4 haftalık diyet müdahalesi sonucunda başlangıca göre abdominal ağrı sıklığı, şişkinlik, dışkı sıklığı skorlarında azalmanın LFD grubunda çok daha fazla olduğu tespit edilmiş, semptomlar üzerine LFD’ nin daha etkin olduğu sonucuna varılmıştır. Yine LFD içeren diyet ile NICE rehberine göre standart IBS diyetinin etkilerinin kıyaslandığı bir çalışmaya 67 katılımcı dahil edilmiş ve dört haftalık diyet müdahalesi sonucunda her iki grupta da IBS skorlarında azalma gözlenmiş, ancak LFD’li diyet grubunda daha fazla azalma saptanmıştır. Bir başka çalışmada 80 IBS’li bireyin düşük FODMAP içerikli çavdar ekmeği ile normal çavdar ekmeğini tolere etme durumları, bireylerdeki şişkinlik durumu ve hayat kalitelerinin değerlendirilmiştir. Dört haftalık müdahale sonrasında düşük FODMAP içerikli ekmeği tüketenlerde abdominal ağrı, kramp ve mide guruldaması gibi şikayetlerin anlamlı derecede azaldığı bulunmuştur. Düşük FODMAP içerikli diyet ile spesifik karbonhidrat diyetinin (SCD) IBS’li hastalarda vitamin D, folik asit düzeyleri ve hastalık semptomları üzerine etkilerinin incelendiği bir çalışmada da; 60 katılımcıya 3 ay boyunca diyet müdahalesi uygulanmış, sonuçta düşük FODMAP içerikli diyet uygulayan grupta distansiyon ve şişkinlik gibi semptomlarda iyileşme gözlenmiştir. Ayrıca başlangıçta normal olan vitamin D ve folik asit düzeylerinde düşük FODMAP grubunda hafif bir azalmaya görülürken; SCD grubunda anlamlı şekilde azalmaya olduğu tespit edilmiştir. Bir başka çalışmada da; 78 katılımcı iki gruba ayrılmış ve bir gruba düşük FODMAP içeren diyet (LFD), diğer gruba normal diyet verilmiştir. Altı haftalık çalışma sonunda LFD alan grupta IBS semptomlarında önemli bir iyileşme, abdominal ağrı semptomlarında da anlamlı bir düşüş gözlenmiştir. Klinik olarak farklı IBS tipleri bulunan 31 hastaya 21 gün boyunca LFD uygulanması sonrası hastaların klinik cevaplarının değerlendirilmiş ve müdahale sonrası ağrı, şişkinlik ve gaz hissi skorlarında anlamlı bir azalma olduğu tespit edilmiştir.
SONUÇ:Yapılan çalışmaların sonuçları değerlendirildiğinde dünyada prevelansı giderek artan IBS’nin semptomlarını azaltmak için düşük FODMAP içeren diyetin geleneksel IBS diyetine göre daha üstün olduğu görülmektedir. LFD’nin hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiği, semptomları azalttığı ve barsak hareketlerini düzenlediği, kısa vadede besin öğesi yetersizliklerine de yol açmadığı ancak uzun vadedeki sonuçları için temkinli olunması gerektiği söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: İrritable barsak sendromu, FODMAP, Diyet
|